ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
qriLkis
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 25.Tem.2006 Sal 13:59:09 qriLkis in Fıkra arşivlerinden {başlık alıntıdır} :Pp |
| fiogf49gjkf0d Afrika da
Avcı Temel, misafirlerine yerdeki ayı postunu göstererek, “Bu ayıyı Afrika da ben vurmuştum” der. Hayretler içinde itiraz ederler : “Afrika da ayı bulunmaz ki...” Temel güler ve “Ayı bu birader, oranın Afrika olduğunu ne bilsin ?!”
İlk Hata
Temel e çalıştığı yerde ilk ay maaşını fazla verirler ; ikinci ay ise eksik... Hemen gidip “Hata var” der. “Haklısın, ama sana ilk ay fazla vermişiz. Daha önce niye gelmedin ?” derler. Temel : “Pen ilk hataları affederum!”
İskelet
Biyoloji dersinde öğretmen, bir insan iskeletini göstererek Temel e sorar : “Söyle bakalım Temel, bunun adı nedir ?” “İnsan kilçuğudur öğretmenim.”
Bilmez
Dursun, çalıştığı inşaatın onuncu katından aşağıya düşmüştür. Temel hızla yardımına yetişip sorar : “Nasılsın Dursun, bir tarafın ağrıyor mu ?” Dursun : “Ne diyorsun sen be!... Çektiğim acı yüzümden okumuyor mu?” Temel hayrettedir : “Ah be Dursun! Bilmez misin, benim okuma yazma bilmediğimi ?...”
Makinist
Temel in saati bozulunca saatçiye götürür. Saatçi içini açar ki ölü bir karınca! Temel olayı çözer tabii : “Maçinisti ölmüş da...”
Çok Şey
Temel ile İdris sohbet eder, İdris, Temel e soru sorar : “Söyle pakayum, bir bir daha ne eder?” “İçi” der Temel. İdris, bıçağını çekip Temel i bıçaklar! Karakolda komiser gürler : “Arkadaşını neden öldürdün?” İdris içini çeker : “Çok şey pileydu!...”
Düşman
Temel askerdeyken komutanı onu çağırır ve sorar : “Düşman sana sağ taraftan saldırırsa ne yaparsın?” “Sol tarafa kaçarım komutanım.” “Sol taraftan saldırırsa ne yaparsın?” “Sağ tarafa kaçarım komutanım.” “Peki iki taraftan saldırırsa ne yaparsın?” “Kusura bakmayın komutanım ama ha bu düşmanların benden başka uğraşacak işleri yok midur?”
Doping
Çok miktarda doping hapı alan Temel, maraton yarışına katılmış. Fakat sonuncu olmuş. Arkadaşı haklı olarak sormuş : -Yahu, neden sonuncu oldun? Temel in cevabı şöyle olmuş : -Doping yaptuğum anlaşilmasun diye!!...
Gamsız
Temel, çok gamsız biriydi, tembeldi de... Yerinden kıpırdamaya üşenir, her işini yavaş yavaş yapardı. Köyün yaşlılarından birisi, sinirlenir ve sonunda : -Senin çabuk yaptuğun tek şey yok midur? “Vardır” der Temel. -Nedur? -Çabuk yorulayrum!...
Hazırlık
Ankara da bir fakültede okumakta olan Temel in dersleri kötüye gitmektedir. Sonunda sınıfta kalacağını anlayınca, hemen annesine bir telgraf gönderir : -Sınıfta kalacağum, babami hazirlayasun... Ertesi gün gelen telgrafta şunlar yazmaktadır : -Baban zaten hazirdu, asıl sen kendini hazirlayasun.
Telefon
Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir. Amerikalılar anlatmaya baslar; -Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon kabloları bulduk. Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır. Sıra Türkiye ye gelir ve Temel baslar anlatmaya ; -Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağı indik ama bir şey bulamadık. Öyleyse atalarımız telsiz telefon kullanmışlardır.
Araştırmacı Temel
Temel hayvanları araştırma konusuna oldukça ilgi duymaktaymış. Bir gün bu merakını gidermek için laboratuarını kurarak çalışmalara başlamış. Örnek hayvan olarak bir PIRE almış. Çok hassas aletler ile bu işe başlayan Temel, eline çok hassas bir neşter alarak pirenin ayaklarının ucundan biraz kesmiş ve masanın üzerine bırakmış ve pireye ZIPLA BAKAYIM diye seslenmiş, doğal olarak zıplayarak dolasan bir hayvan olan pire yarim yamalak da olsa zıplamış, o sırada Temel hemen yakalayarak ayaklarının tamamını yontmuş ve masanın üzerine tekrar bırakarak seslenmeye başlamış. ZIPLA BAKAYIM, ULA ZIPLASANA, ZIPLA BE HAYVAN. Fakat ayakları kesilen pireden hiçbir hareket yok..... Temel hemen kalem kağıdı alarak raporu yazmaya başlamış. PIRE incelendi. SONUÇ: "pirenin ayakları kesilince kulakları duymamaktadır."
FIRIN Temel fırına gider ve derki... 99 tane ekmek alabilirmiyim demiş adam:elimde 100 ekmek var hepsini versem olurmu demiş temel: ula o kadar ekmeği kim yiğcek demiş
Trafik Levhası
Temel yolda giderken bir trafik levhası görmüş, başlamış beklemeye... Arkasındaki araçlar kuyruk olmuş, kimse niçin durduğunu bilmiyormuş... Trafiğin sıkıştığını gören bir trafik polisi, Temel in yanına gelmiş, niçin beklediğini sormuş; -Yol bomboş, niye gitmiyorsun?... Arabanda arıza mı var?... "-Valla ben de anlamadım memur bey?... Trafik işaretinde, yayalara yol verin diyor... Yarım saattir yol verdim bekliyorum, ne gelen var ne giden..."
Timsah Dursun köyünden ayrılıp, zengin olmak için düşmüş yollara... Aradan yıllar geçmiş ve hakikaten çok zengin olarak dönmüş köyüne... En samimi arkadaşı Temel bu serveti nasıl yaptığını sormuş... Temel hiç kimseye söylememek şartı ile sırrını açıklamış: "-Afrika diye bir yere gittim.... Orada Nil Nehri dedikleri bir yerden timsah avladım ve zengin oldum..." -Ula anlamadım... Ne yaptın o timsah denen hayvanları?... "-Anlamayacak ne var, en değerli çantalar timsahlardan çıkıyor..." Deyince Temel tarlayı takkayı satıp düşmüş yollara... Aradan yıllar geçmiş ama geri dönmemiş... Merak eden Dursun atlamış özel uçağına ve Nil Nehri kıyılarına gelmiş... Oradaki yerlilere arkadaşı Temel i tarif edip nerede olduğunu sormuş... Yerini öğrenip yanına gittiğinde Temel in elinde bir olta ve yanında dağ gibi yığılı ölü timsahları görmüş... Temel timsahı yakalayıp ağzını açıp içine bakıyor "Tüh be bundan da çanta çıkmadı" deyip yan tarafa atıyormuş. | |
qriLkis
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 25.Tem.2006 Sal 14:00:23 |
| Kırmızı Işık
Temel yola çıkmış ve trafik levhalarında durmuş... Yeşil yanmış ama yine geçmemiş... Trafik polisi gelmiş; -İki saatten beri burada duruyorsun... Hadi artık, nereye gideceksen git... "-Gideceğim gitmesine de; her uyandığımda kırmızı ışık yanıyor...
Fidyeci Laz
Ekonomik kriz yüzünden büyük para problemi olan Temel, çocuk kaçirip fidye istemeye karar vermis.Sehrin büyük bir parkinda çocugun birini gözüne kestirmis.Önce bir not yazmis : "Çocugunu kaçirdim.Bunu yaptigim için üzgünüm ama kusura bakma çünkü gerçekten paraya ihtiyacim var. Yarin sabah saat 7 de falanca parktaki filanca agacin altina bir siyah çantada 5 milyar getir. Imza: Laz. Çocuğun yanina gitmis, notu çocugun ceketinin iç cebine koyup, dogruca evine gitmesini ve notu babasına göstermesini söylemis.. Ertesi sabah parka geldiğinde söyledigi agacin altinda,söyledigi renkteki çantada içinde 5 milyar olan emaneti bulmus. Paralarin yaninda bir de not varmis : "Paran purada ama bir Laz hemsehrisine nasil peyle bir sey yapar inanamayrum." | |
qriLkis
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 25.Tem.2006 Sal 14:06:20 |
| fiogf49gjkf0d karne
Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir: -"Getir bakayım şu karneyi!" -"Al baba..." Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf. -"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!" -"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..." kurusun
Bir gün doktorlar, tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Bir gün delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Delilerden biri havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler. Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş. Deli: "Gelemez ki!" Doktor: "Neden gelemezmiş?" Deli: "Çünkü kuruması için onu astım!"
temel ve maymun
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"
teyzesiyim
Çekici bir genç kadın, çok zayıf bir bebeği doktora kontrole götürür. Bebeğe bakan doktor: - "Bu çocuk iyi gıda almıyor", der ve kadına dönerek: - "Lütfen soyununuz", diye rica eder. Soyunan kadının göğüslerini iyice kontrol eden doktor: - "Düşündüğüm gibiymiş hanımefendi" der, "sizin hiç sütünüz yok." Kadın: - "Tabi olmaz doktor bey", der. "Ben çocuğun teyzesiyim..."
HALİNE ŞÜKRET Dursun, çok feci bir trafik kazası geçirir... Koma halinde hastaneye kaldırırlar. Tedavi olurken kendine gelir. Yatağında bakar ki bir kolu yok... Hepten morali bozulur, asabileşir. Bir taraftan da hastaneyi birbirine katar: -Ben tek kolla nasıl yaşarım şimdi! Diye bağırıp çağırır. Kendini hastanenin penceresinden atıp intihar edeceğini söyler. Doktorlar başına toplanır, bakarlar Dursun ciddi, başlarlar nasihata: -Bak evladım, insan tek kolla da yaşayabilir, ölmediğine şükretsene. Sonra beterin beteri var. Geçen yıl Temel de kaza geçirdi. Onun iki kolunu birden kesmek zorunda kalmıştık... Ama o senin gibi bağırıp, hastaneyi birbirine katmadı. Şimdi de gül gibi yaşayıp gidiyor. İnanmazsan git de bak. Dursun, bir an sakinleşir, gider yukarı mahallede Temel i bulur. Bir de bakar ki, Temel in hakikaten iki kolu kesik ama, Temel bahçede kıvır kıvır oynuyor, hem de nasıl oynuyor... Bizim Dursun un kafası karışır ve hayretle Temel e yaklaşır: -Ula Temel, eyi ki seni gördüm, yoksa hayatum gideyidi. Ula bizim bi kolumuz kesildi diye intihar edeceğidum. Ama senin, iki koli kesik vaziyette, hem de bi dansöz gibi oynamana karşı teselli oldum... Şu dünyanın haline bak, benum tek kolum kesildi diye intihar edecek kadar beyinsuzum, sense iki koli yok göbek ataysun... Derken, Bizim Temel patlar: -Ula sen manyak misun, ne göbek atmasi. Sırtım fena halde kaşuniyi... Patlayrum. | |
qriLkis
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 25.Tem.2006 Sal 14:08:26 |
| fiogf49gjkf0d Say Bizim küçük Temel, Okuldan bir türlü mezun olamıyor. En sonunda öğretmen: -Oğlum seni imtihan edeceğim. Bilirsen seni mezun edeceğim. Temel sevinir, sözlüye kalkar... Hoca: -Söyle bakayım Temel, İngiltere yle Fransa kaç kez savaştılar? Küçük Temel: -Alti defa savaştiler öğretmenum. Hoca: -Aferin sana Temel, tebrik ederum, der. Küçük Temel, mezun oldum sevinciyle hocaya bakarken, hoca: -Peki say bakalım, demez mi? Küçük Temel: -Bir... İki... Üç... Dört... Beş... Alti.
temelin oğlu
Temel in oğlu küçük Temel, okula gittiğinde öğretmeni sorar: -Temel, baban nasıl iyi mi? Küçük Temel: -Öğretmenum, babam dün akşam banyo küvetine girdi, uyudi kaldi oriya... Öğretmen şaşkın: -Uyudu mu? Desene sular evi bastı, ev mahvoldu... Küçük Temel sakin: -Yooo öğretmenum öyle olmadi, çünki babam ağzı açuk uyur...
Başça çimse yok mi
Temel, bir gün tarlasından eve dönmektedir. Karadeniz bölgesinin sarp arazisindeki patikada ilerlerken, birden ayağı kayar ve yüzlerce metre derinlikteki uçuruma yuvarlanır. Can havliyle, uçurumdaki bir ağacın dalına tutunur. Aşağıya bakar, metrelerce derinlikte ve dibinde de sivri kayalar. Belki duyan olur da kurtarmaya gelir diye avazı çıktığı kadar bağırır: -Çimse yok miiii! Bir kaç kere daha bağırır. Sonunda, ta yukarılardan, gökten bir ses duyar: -Ey kulum Temel! Düşüp ölsen ne var ki? Seni cennetime koyarım. Eğer emirlerimi yaptıysan, yasaklarımdan kaçındıysan, kul hakkı yemediysen hiç korkma! Temel şöyle bi düşünür, emirlerden hemen hiçbirini yapmamış, yasakların neredeyse tamamını yapmış, kul hakkı desen sadece Fadime nin hakkını ödeyemez. Başını kaldırıp, tekrar bağırır: -Başka çimse yok miiii! | |
qriLkis
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 25.Tem.2006 Sal 14:24:03 |
| fiogf49gjkf0d --------------------------------------------------------------------------------
2003 Dünya Feministler Kongresi nde, kadınların eşitlik konusunda ısrarcı olmaları karara bağlanmış. Hepsi ülkelerine dönmüşler.
2004 kongresinde, gelişmeler tartışılmış.
Amerikan Delegesi Hanımefendi kürsüye gelmiş: "Geçen yılın kararlarını aynen uyguladım. Eve gider gitmez kocama: "Bundan sonra temiz çamaşır istersen kendi çamaşırını kendin yıka. İşte makine orada." dedim. İlk gün bir şey görmedim. İkinci gün bir şey görmedim ... Üçüncü gün bir baktım, makinenin başında sadece kendi çamaşırlarını değil, benimkileri de yıkıyor."
Alman Delegesi söz almış arkadaşından ... "Ben de kararımız gereğince kocama "Bundan böyle temiz tabakta yemek istiyorsan kendi bulaşığını kendin yıka" dedim. Birinci gün bir şey görmedim. İkinci gün bir şey görmedim. Üçüncü gün baktım, makinenin başında sadece kendininkileri değil, benim bulaşıklarımı da yıkıyor."
Üçüncü konuşmacı bizden feminist kardeşimiz: "Türkiye ye döner dönmez kararımız gereğince kocamla konuştum. Ona dedim ki "Bundan böyle yemek yemek istiyorsan, kendin pişirmen gerekecek. İşte mutfak orada. "Birinci gün bir şey görmedim. İkinci gün bir şey görmedim. Üçüncü gün sol gözüm biraz açılır gibi oldu, hafiften görmeye başladım"...
Fadimeden E-posta Şubat ayının soğuk günlerinde, ikisi de Amerika nın değişik bölgelerinde, ayrı ayrı iş gezilerinde olan Dursun la karısı, Florida da buluşup yaz sıcaklarının yaşandığı bu bölgede, bir kaç gün geçirmeye karar verirler. Eşi, Dursun dan önce gider Florida ya ve ertesi gün için Dursun a da yer ayırttıktan sonra, ona bir e-posta gönderir. Fakat mesaj, adreste bir harfi yanlış yazdığı için, Dursun yerine, bir gün önce karısı ölen Temel e gider. Yaşı da epeyce ilerlemiş bulunan Temel, bilgisayar ekranında mesajı okuyunca, korkunç bir çığlık atar ve düşüp bayılır. Zaten çok üzgün olan Temel in bu çığlığı üzerine ev halkı odaya dolar ve herkes yerde yatan Temel e yardım için koşuşturmaya başlar. Temel, bir süre sonra kendine gelir ve niçin çığlık attığını soranlara, bilgisayar ekranını gösterir: "Sevgili Kocacığım, Bugün, buraya ulaşır ulaşmaz, önce yarın senin gelişinle ilgili tüm işlemleri tamamladım, sonra da bana ayrılan yerime yerleştim. Burası gerçekten de dedikleri gibi çok sıcak... Seni dört gözle bekliyorum..." (Karın)
Vergi Bizim Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır... Devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar... Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel.. Ortaya bir fikir atılır... Halktan toplanan vergiler nasıl dağılım yapılacak. Amerikan vatandaşı söz alır: -Bizim Amerika’da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız... Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız... Derken Avrupalı söz alır ve: - Bizim Avrupa’da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız... Önce yere bir daire çizeriz... Halktan toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız... Sıra bizim Temel’e gelir ve başlar anlatmaya: -Ula uşaklar ne güzel anlattunuz. Keşke bizda sizun çirkefluklerunuzi değil da habu çalışkanluğunuzi alsak... İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok... Bizde daha kısa oluyi... Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk... Bizde hükümet halktan toplar vergileri... Atar havaya. Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar... Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner...
| |
kaplanbac
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 25.Tem.2006 Sal 15:05:07 |
| fiogf49gjkf0d Massachusetts Avukatlar Birliği nin raporlar ına göre duruş ma esnasında bazı avukatların gerçekten sormu ş olduğu sorular ve akl ı evvel tanı kların da verdiğ i cevaplardan seçmeler...
"Uykusunda ölen bir insan, ertesi günün sabahı na kadar bunun farkına varamaz, değ il mi doktor?" "En genç olan oğ lunuz, hani şu 20 yaşı nda olan, kaç yaşındayd ı?" "Resminiz çekilirken orada mı ydını z?" "Yalnız m ıydın ız, yoksa kendi başı nıza mı ydını z?" "Savaşta öldürülen karde şiniz miydi yoksa siz miydiniz?" "Sizi öldürdü mü?" "Çarp ışma esnası nda araçlar arasında ne kadar mesafe vard ı?" "Oradan ayrılana kadar orada m ı kaldı nız?" "Kaç kere intihar etmeyi ba şardı nız?"
Soru....: "8 agustosta m ı hamile kaldın ız?" Cevap..: "Evet." Soru....: "peki o anda siz ne yap ıyordunuz?"
Soru: "Üç çocuğ unuz var, değil mi?" Cevap: "Evet." Soru: "Kaçı erkek?" Cevap: "Erkek yok." Soru: "Hiç kızı nız var m ı?"
Soru: "Merdivenler alt bodruma iniyor dediniz, de ğil mi?" Cevap: "Evet." Soru: "Peki bu merdivenler yukar ı da çıkı yor muydu?"
Soru: "Bay ___, geçen yaz kusursuz bir balayına çıkt ınız, de ğil mi?" Cevap: "Evet, Avrupa ya..." Soru: "E şiniz de sizinle geldi mi?"
Soru: " İlk evliliğ iniz niçin sona ermişti?" Cevap: "Ölüm sebebiyle." Soru: "Kim ölmüştü?"
Soru: "Şüpheliyi tarif edebilir misiniz?" Cevap: "Orta boyluydu, sakal ı vardı ." Soru: "Erkek miydi yoksa kadın m ı?"
Soru: "Bugüne kadar kaç ölü üzerinde otopsi yaptı nız, doktor?" Cevap: "Bugüne kadarki bütün otopsilerimi ölüler üzerinde yapt ım."
Soru: "Bütün cevaplar ınız sözlü olmak zorunda, anla ştı k mı? Ş imdi, hangi okula gidiyorsunuz?" Cevap: "Sözlü."
Soru: "Otopsiye baş ladığın ı z zamanı hat ırlı yor musunuz?" Cevap: "Aksam 8:30 civarinda basladık." Soru: "Bay___ o esnada ölü müydü?" Cevap: "Hayır, sandalyeye oturmu ş neden otopsi yaptığım ı merak ediyordu."
Soru: "İ drar örneği verme imkan ınız var m ı?" Cevap: "Kendimi bildim bileli yapabilirim."
Soru: "Otopsiye ba şlamadan önce Bay ___ in nabzı na baktın ız mı doktor?" Cevap: "Hay ır." Soru: "Kalbini dinlediniz mi?" Cevap: "Hay ır." Soru: "Nefes alı p almadığın ı kontrol ettiniz mi?" Cevap: "Hayı r." Soru: "O halde siz otopsiye ba şlarken Bay ___ hala ya şı yor olabilir, değ il mi?" Cevap: "Hay ır." Soru: "Nas ı l bu kadar emin olabiliyorsunuz, doktor?" Cevap: "Çünkü adamı n beyni masamın üstünde bir kavanozun içindeydi." Soru: "Yine de hasta hala ya şıyor olamaz mı ydı?" Cevap: "Evet, hatta şu anda bir mahkeme salonunda avukatlı k yapıyor olabilir."
"Do ğum gününüz nedir?" "15 Temmuz"
"Hangi y ı l?"
"Her yıl."
"Saldı rı an ında üzerinizde ne vard ı?" "Gucci kaza ğım ve Reebok ayakkab ı ları m." | |
qriLkis
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.Ağu.2006 Çar 15:28:18 |
| Üniversitede okuyan bir ogrenci yil sonu sinavlarina girmis ve arkadasina:
-Ben memleketime gidiyorum, sinavlar belli olduktan sonra bana sonuclari bildir, ancak telefona ben cikarsam bana soylersin. Telefona annem cikarsa zayifim olmaz AMA eger bir tane olursa Ebubekir in selami var, dersin.
Iki zayif imkansiz DA eger olursa Ebubekir in omer in selami var dersin. Üç zayif hic olmaz DA eger olursa Ebubekir in, Omer in, Osman in selami var dersin. Dort zayif imkansiz DA eger olursa, Ebubekir in, Omer in, Osman in, Ali nin selami var dersin, seklinde konusup memleketine gelir.
Bir zaman sonra sinavlar belli olur, arkadasi sinav sonuclarini bildirmek icin telefona sarilir, telefona ögrencinin annesi cikar.
- Teyze, oglunuza soyleyin Ummet-I Muhammed in selami var... | |
qriLkis
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.Ağu.2006 Çar 15:29:16 |
| Trafik polisi arabayı durdurmuş ve eğilip sormuş:
-Ehliyet ruhsat lütfen
-Tabi buyrun demiş şöför ve vermiş.
Polis bakmış bir problem yok. -Pekii demiş polis, çevre vergisi pulu?
-Burada, buyrun demiş adam.
-İlk yardım çantanız var mı? demiş polis.
-Tabii deyip bagajı açmış adam.
Polis bakmış içinde eksik yok. -Yangın söndürücü?
-Burada buyrun.
-Zincir?
-Derhal çıkarayım buyrun .
Polis daha sonra tekrar sormuş: -Mezdeke kaseti var mı?
Şöför çok şaşırmış. -Evet var buyrun demiş .
Polis : Tamam siz onu takin teybe ve sesini açın demiş ve başlamış polis oynamaya.
Şöförün şaşkınlığı daha da artmış ve dayanamamış sormus. -Hayrola memur bey?
Polis cevap vermiş: -Ee eşek değilsin artık takarsın bi 20 milyon | |
qriLkis
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.Ağu.2006 Çar 15:32:18 |
| Kadın doktora gitmiş ve...
Doktor Bey, kocam kendini asansör sanıyor
Doktor Peki hanımefendi eşiniz niye gelmedi sizinle
Kadın: Getireceğim ama bir türlü bu katta durmuyor ki | |
qriLkis
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.Ağu.2006 Çar 15:35:44 |
| Masal bu ya, Demirel ölmüş, öbür dünyaya gidince kendisine ceza olarak çok çok çirkin bir kadın vermişler ve bu dünyada hayatını bununla geçireceksin demişler. O da kaderine boyun eğmiş. Ama birde gezerken ne görsün, karşıda Ecevit yanında Demi Moore la beraber değil mi?. Çok sinirlenmiş ve Şeytana çıkıp bunun bir haksızlık olduğunu söylemiş. Şeytanda Eh ! ne yapalım senin cezan böyle, Ecevit e gelince o da Demi Moore ın cezası | |
| |